TSK mensubu askerler OYAK'ın daimi üyeleridir. Görevden uzaklaştırılma sonrasında göreve iade edilen askerler, emsallerine göre birtakım hak kayıplarına uğramaktadırlar. Bu hak kayıpları idarenin eylem ve işlemleri sonucu gerçekleştiğinden, uğranılan zararlar hak sahipleri tarafından talep edilebilmektedir. Bu noktada OYAK davası nedir, OYAK davası yetkili mahkeme hangisidir, OYAK davası ile askeri personel OYAK birikimi açısından emsalleri ile aynı seviyeye getirilebilir mi, OYAK davası nasıl açılır soruları askerleri meşgul etmekte olup bu yazımızda bu sorulara yanıt verilecektir.

OYAK üyelik statüsü

Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında görevli bilumum muvazzaf subay sözleşmeli subay, askeri memur, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman jandarmalar ile emekli maaşı sistemine giren üyeler ve ölümleri halinde sisteme devam etmek isteyen eşleri OYAK'ın daimi üyeleridir.

205 sayılı OYAK Kanunu'nun 17’inci maddesinde OYAK üyelerini ve çeşitlerine açıklık getirilmiştir. Ana başlık olarak iki tür OYAK üyeliği vardır. Birisi daimi diğeri geçicidir. Daimi üyeler de kendi içinde zorunlu daimi üye ve ihtiyari daimi üye olarak ayrılmış durumdadır. Şöyle ki bazı statüdeki (subay, astsubay gibi) personel isteğe bağlı olmadan zorunlu üye yapılmakta bazı statüde ki (uzman erbaş, Devlet memurları gibi) personel ise kendi isteğine bağlı olarak daimi üye olmaktadır.

OYAK üyeliğinin göreve bitişik olduğunu yine OYAK Kanunu 23’üncü maddesinden anlamaktayız. Türk Silahlı Kuvvetlerinden (Jandarma ve Sahil Güvenlik dahil) ihraç edilen personelin OYAK üyeliği sonlanmaktadır. Fakat sorun, göreve iade olduktan sonra OYAK üyeliğinin personelin ihraç edilmeden önceki birikim seviyesine mi yoksa ihraç olmasaydı OYAK birikimleri ne kadar olacaksa o seviyeye mi getirileceği konusunda yaşanmaktadır.

Oyak tazminatı

İptal kararı neticesinde göreve iade olan personelin OYAK birikiminin emsalleri ile aynı seviyeye getirilmesi hususunda itilaflar yaşanmaktadır.

OYAK Kanunu Madde 1 : "Milli Savunma Bakanlığına bağlı olmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu kanunda yazılı sosyal yardımları sağlamak ve merkezi Ankara'da bulunmak üzere (Ordu Yardımlaşma Kurumu) teşkil edilmiştir. Diyerek Milli Savunma Bakanlığına organik bağı vurgulanmıştır. Yine Madde 23 – Kurumun daimi üyelerinden 21 ve 25 inci maddelerde gösterilen sebepler dışında üyelik vasfını kaybedenlere aidatları iade olunur. Ancak, Kurum üyelik müddetleri üç seneyi geçmiyenlerle geçici üyelere hiçbir aidat iadesi yapmaz." diyerek ihraç edilen personelin OYAK ile ilişiği kesilip görev süresi dikkate alınarak OYAK birikimlerinin ödeneceği belirtilmiştir. Zira OYAK üyeliği Türk Silahlı Kuvvetleri personeli açısından göreve bitişik bir statüdür.

Personel ihraç olduktan sonra OYAK birikimleri kanunun 23’üncü maddesi gereği ödenir. İade olduktan sonra ihraç işlemini yapan idare tarafından kanunun 18’inci maddesi gereği görevden uzak kaldığı dönemi kapsayan maaşları ödenirken aynı dönemleri kapsayan aylara ait OYAK aidatları da personelin OYAK hesabına aktarılmaktadır. Ama OYAK birikimleri dinamiktir. Personelin aylık bazda yapılan kesintileri ve bir önceki yıldan devreden birikimleri OYAK Kanunu 4’üncü maddesi gereği her yıl en geç Mayıs ayında toplanan genel kurul kararı ile bir defa nemalandırılır. İhraç olan personel yıllık verilen bu nemalardan faydalanamadığı için göreve iade sonrası emsalleri ile arasında ki OYAK birikim farkları azımsanmayacak şekilde açılmaktadır.

Göreve iade olan personel OYAK’a başvuru yapıp emsalleri ile aynı seviyeye gelmesi için yatırması gereken miktarı sorduğunda görevden uzak kaldığından alamadığı nema farkı ile ihraç edildiği dönemde kendisine ödenen paranın OYAK hesabına aktarılması gerektiği sorunuyla karşılaşmaktadır.  Örnek olarak personel 2017 yılında ihraç olduğunda kendisine ödenen miktar 200.000 TL ise 2023 yılında iade olduktan sonra biriken maaşlarının aylık OYAK kesintileri 50.000 TL'dir. Emsalleri 1.000.000 TL birikime sahip iken personel kendisine ödenen 200.000 TL’yi dahi OYAK hesabına yatırsa 250.000 TL birikimi olacaktır. Neticede emsalleri ile arasında 750.000 TL fark oluşacaktır.

Oyak tazminatı nasıl alınır?

Göreve iade olduktan sonra OYAK birikiminin emsalleri ile aynı seviyeye getirilmesi için personelin önünde iki seçenek bulunmaktadır. Birincisi kendisine ihraç olduğu dönemde ödenen parayı OYAK hesabına emsal farkı ile birlikte ödeyip dava yoluna gitmek; ikincisi ise herhangi bir ödeme yapmadan idareye başvurup dava yoluna gitmektir. OYAK davaları normal idari davalardan farklı olup bu konuda uzman olan kişilerden destek alınması tavsiye olunur. Zira personelin aleyhine alınan bir kararda maddi anlamda mağduriyet bir hayli fazla olacaktır.

Bu konuda verilmiş birçok farklı idare mahkemesi kararı mevcuttur. Fakat içtihat birliği sağlanmış değildir. Örnek olarak 2.Bursa Bölge İdare Mahkemesinin bir kararında “yukarıda aktarılan mevzuat uyarınca, OYAK kesintilerinin maaş'' üzerinden hesaplanarak kurum hesabına yatırıldığı ve aidat kesintisinin yapılmasının ön koşulunun da kurum üyeliği olduğu görülmekle, davacının OYAK üyeliğinin hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla onaya konulan işlem nedeniyle sonlandırıldığı ve OYAK- aidatlarının da bu nedenle ödenmediği anlaşılmış olup, davacının statü dışında geçirdiği süreler nedeniyle emsallerinin seviyesine ulaşabilmek ve OYAK üyeliğinin yeniden ihyası için OYAK hesabına fazladan ödediğini iter sürdüğü rezerv farkı ve emsal farkı tutarının davalı İdarece davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından davacı tarafından 27.150,53-TL ödenmesi istemiyle 06.11.2019 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davacının emsallerine nazaran eksik rezervinin tamamlanması amacıyla OYAK'a ödemiş olduğu rezerv farkı ve emsal farkı tutan olan 27.150,53 TL nin davalı idareye başvuru tarihi olan 06.11.2019 tarihinden İtibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir...'' gerekçesiyle dâva konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulü ile davacı tarafından OYAK a ödenen 27.150,53-TL nin davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine'' ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Yine Ankara 6. İdare Mahkemesinin bir kararında "TSK mensuplarından oluşan OYAK üyelerinin üyeliklerinin göreve başlangıçlarıyla birlikte başladığı ve görevle ilişiğin kesilmesi ile sonlanması yönündeki düzenlemeler, davacının göreve iade edilmesi sonrasında OYAK ile yeniden ilişkilendirilmesi ve üyeliğinin devam ettiği süre içerisinde kendisine yapılacak olan ödemelerin sınırlı olması (205 sayılı Kanun madde 20), diğer bir ifadeyle görevle ilişiğinin devam etmesi nedeniyle yoksun kaldığı nema kaybının (kar payı farkı ve üyelik aidatına ilişkin çıkarılan emsal fark tutarlarının) tarafına tazminat olarak ödenmesine yasal imkan bulunmasa da,somut olayda, davacının yoksun kaldığı nema kaybının (kar payı farkı ve üyelik aidatına ilişkin çıkarılan emsal fark tutarlarının) davalı idarece hesaplanarak davacının ilişkilendirildiği OYAK'a ödenmesi gerekmektedir." diyerek hüküm kurmuştur. Bu kararların hilafında da birçok karar bulunmaktadır.

OYAK davası yetkili mahkeme

Kanun Hükmünde Kararname ile görevine son verilen askeri personelin göreve iadesi konusunda kanun koyucu idari başvuru aşamaları zorunluluğu getirmiştir. Şöyle ki KHK ile ihraç edilen kişi öncelikle OHAL komisyonuna başvuru yapacak, OHAL komisyonunun incelemesi neticesinde kamu görevine iade konusunda hakkında ret kararı verilen kişi kararın kendisine tebliğ edilmesine müteakip Ankara idare mahkemelerine iptal davası açacaktır. Buradan alacağı göreve iade kararı ile görevine başlayacaktır.

 OYAK davası göreve başladığı yerdeki idare mahkemesinde mi yoksa Ankara’da mı açılır? 
2577 sayılı Kanun'un 36/1-a maddesi uyarınca zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözen Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna varılmaktadır. KHK harici görevine son verilen personel açısından ise yetkili mahkeme iptali istenen idari işlemi tesis eden idari merciin bulunduğu yer mahkemesi olacaktır.

SONUÇ

Sonuç olarak idari yargı kararlarında içtihat birliği bulunmamakla birlikte, Anayasamızın 125 ‘inci maddesi ‘’İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.’’ gereği, ihraç edilip iptal kararı ile göreve iade edilen personelin özlük, mali ve sosyal haklarının hiç ihraç olmasaydı bulunacağı duruma getirilmesi hukukun gereğidir.

Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yaz