8. Yargı Paketi olarak nitelendirilen 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12.03.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yargı paketiyle ceza hukuku, icra hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku ve hukukta süreler dahil birçok alanda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu yazımızda özel hukuku ilgilendiren değişiklikler incelenecektir.

8. Yargı Paketiyle İcra ve İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

  • Değişiklik kanunu ile birlikte haftalık sürelerin hesaplamasının nasıl olacağına dair usul düzenlemesi getirilmiş olup fiiliyatta uygulanan düzenleme kanuna eklenmiştir. Değişiklik maddesiyle birlikte 19. Maddeye “Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter” hükmü eklenmiştir.
  • İflas yoluyla takipte ticaret mahkemesince verilen kararlara karşı istinaf süresi on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenleme “Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır” şeklinde olacak biçimde düzenlenmiştir.
  • İflasın kaldırılması kararına karşı istinaf ve temyiz süreleri on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenlemeye göre “İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”
  • İflas sonrası tasfiye bittikten sonra iflasın kapanmasına karar verildiğinde bu karara karşı istinaf ve temyiz süreleri on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenlemeye göreİflâsın kapanması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” 
  • Konkordato reddi durumunda itiraz süresi on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenlemeye göreKesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir.”  
  • Konkordato hakkında verilen karara karşı itiraz süresi on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenlemeye göre “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.”  
  • Konkordatonun kısmen feshi İcra ve İflas Kanunu’nun 308/e maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek kararlarda itiraz süresi on günden iki haftaya çıkarılmıştır. Düzenlemeye göreFesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”  
  • İflastan sonra konkordatoda “Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilir.” İlgili maddedeki süreler on günden iki haftaya çıkarılmış ve istinaf kanun yolu düzenlemesi getirilmiştir. Öte yandan “Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz.” hükmü iptal edilmiştir.
  • Fevkalade mühlet düzenlemesinde karara karşı istinaf süresi on günden iki haftaya çıkarılmıştır.
  • İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde itiraz edilebilir. Düzenlemeye göre “Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilir.
  • 8. Yargı paketiyle icra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhimden itibaren başlayan itiraz süresi yalnızca tebliğ olarak değiştirilmiş ve itiraz süresi artırılmıştır. Yeni düzenlemeye göre icra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde itiraz edilebilecektir. Önceden bu düzenleme tefhim veya tebliğden itibaren yedi gün içinde olarak düzenlenmişti.
  • İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen istinaf yoluna başvurma süresi değişiklikten önce tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün iken tebliğden itibaren iki hafta olarak değiştirilmiştir.
  • İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen temyiz yoluna başvurma süresi bakımından tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlemesi getirilmiştir. Daha önce bu konuda temyiz yoluna başvuru ve incelemesinin sadece Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmişken 8. Yargı paketiyle birlikte temyiz usulü ayrıca düzenlenmiştir.

İcra ve İflas Kanunu’ndaki bu değişiklikler 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir

8. Yargı Paketiyle Türk Medeni Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Yeni yargı paketiyle Türk Medeni Kanunu’nda vesayetle ilgili değişiklikler yapılmıştır. Hapis cezasına mahkum edilenlerin kısıtlanması bakımından getirilen düzenlemede kısıtlılık şartları zorlaştırılmıştır. Yeni düzenlemeye göre “Kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanır veya kendisine kayyım atanır. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi hâlinde kısıtlanabilir.” Değişiklikten önce bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan erginler kısıtlanmaktaydı. Fakat değişiklikle beraber kısıtlanma öncelikle kişinin iradesine bırakılmış, beş yıl üzeri kesinleşmiş hapis cezalarında ise kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kişinin kısıtlanabileceği belirtilmiştir. Ek olarak kısıtlılık kararı verilmeden önce vesayet makamı hükümlüyü dinleyecektir.

TMK’nın 432. Maddesine göre akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması hâlinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilebilmekte veya alıkonulabilmektedir. Yeni yargı paketiyle yerleştirme kararlarına karşı itiraz mekanizması getirilmiştir. Düzenlemeye göre hekim ön raporu üzerine verilen yerleştirme kararı derhâl ilgiliye ve yakınlarına bildirilecek ve ilgili veya yakınları, bu karara karşı bildirimden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz edebilecektir. Fakat yapılan itiraz kararın icrasını durdurmayacak ve itiraz denetim makamınca ivedilikle karara bağlanacaktır.

Kanunun önceki halinde özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlılığın hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalktığı düzenlenmişti. Fakat hapis halinin sona ermesi oldukça geniş bir tanım olup bunun hukuken mi yoksa hukuka aykırı olarak mı sona erdiği konusunda soru işaretleri vardı. Yapılan değişiklikle beraber bu soru işareti giderilmiştir. Yeni düzenlemeye göre hapis cezasının hukuka uygun biçimde sona ermesi üzerine kısıtlılığın ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Ek olarak hapis cezası devam ettiği sırada ise aşağıdaki şartların varlığı halinde kısıtlılık durumunun sonlandırılacağı düzenlemesi getirilmiştir:

Buna göre hapis hâlinin devamı süresince aşağıdaki şartların varlığı hâlinde vesayet sona erdirilebilir:

1. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması.

2. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması.

Türk Medeni Kanunu’ndaki bu değişiklikler 12.03.2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

8. Yargı Paketiyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler

8. Yargı Paketiyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle tüketici hakem heyetleri kararına karşı itiraz süresi kısaltılmıştır. Bunun amacının yargıda itiraz ve denetim yoluna başvuru sürelerinin yeknesaklaştırılması olduğu söylenebilir. Yeni düzenlemeye göre taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde tüketici hakem heyetinin veya tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. Önceden bu süre 15 gün olarak belirlenmişti.

Kanundaki bu değişiklikler 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

8. Yargı Paketiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle beraber hâkimin reddi talebi hakkındaki kararlara dair istinaf ve temyiz yolunda tefhim usulü kaldırılmış ve süre uzatılmıştır. Yeni düzenlemeye göre esas hüküm bakımından istinaf ve temyiz yolu açık bulunan dava ve işlerde hâkimin reddi talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf ve temyiz yoluna başvurulabilir. Önceden tefhim veya tebliğden itibaren bir hafta içerisinde istinaf ve temyiz yoluna başvurulabilmekteydi.

Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz süresi de sürelerin yeknesaklaştırılması çabası kapsamında iki haftaya çıkarılmıştır. Yeni düzenlemeye göre adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilecektir.

İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olduğu durumlarda dilekçenin reddine karar verilmektedir. Bu ret kararlarına karşı önceden bir hafta olan istinaf süresi yeni düzenlemeyle birlikte iki haftaya çıkarılmıştır.

İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılmaktadır. Kanunun önceki hâlinde taraflar karara karşı tefhim veya tebliğden itibaren bir hafta içinde itiraz edebilirken yeni düzenlemeyle birlikte kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde karara itiraz edebileceklerdir.

Kanundaki bu değişiklikler 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yaz