Kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen 7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 14.11.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunla birlikte Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, İş Kanunu ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu başta olmak üzere birçok kanun metninde değişikliğe gidilmiştir. Bu yazımızda Ceza Hukukunu ilgilendiren değişiklikler hakkında bilgi verilecektir.

5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

9. Yargı paketiyle Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK)’nda uzlaştırma kurumuna ilişkin değişiklikler yapılmıştır. Buna göre hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştır. Yapılan değişiklikle birlikte cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, ısrarlı takip suçunda ve hakaret suçunda uzlaştırmaya gidilemeyecektir. Madde gerekçesinde değişikliğin sebebi; “günümüz çağdaş ceza adalet sistemlerinin genel yönelimi dikkate alınarak hakaret suçu önödeme kapsamına alınmakta ve böylelikle bu suçla daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır” olarak açıklanmıştır. Fakat bu değişikliğin bir diğer sebebinin, birtakım kişilerin kendilerine sosyal medya üzerinden hakaret edilmesini teşvik ederek bu kurumu bir kazanç kapısı hâline getirmiş olmaları da söylenebilir. Çünkü uzlaşma kapsamında bazı mağdurlar, özellikle manevi tazminat adı altında şüphelilerden ödeme talep etmekte ve bu vesileyle bir kazanç sağlamaktaydılar. Ödemeyi yapan şüpheliler hakkında ise uzlaştırma sebebiyle takipsizlik kararı verilmekteydi. Suçun önödeme kapsamına alınması suretiyle mağdur ve şüpheliler bir miktar paranın mağdura ödenmesi ve mağdurdan özür dilenmesi suretiyle uzlaşamayacak ve şüpheli yalnızca devlete adli para cezası ödeyerek ceza almaktan kurtulabilecektir. Değişiklik 14.11.2024 tarihinden önce başlatılan soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalar için uygulanmayacaktır.

Yargı paketiyle uzlaştırma talebinin kabulü süresi de uzatılmıştır. Önceden şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılırken bu süre yedi güne çıkarılmıştır. Değişiklik 14.11.2024 tarihinden önce başlatılan soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalar için uygulanmayacaktır.

Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı düzenlenmiştir. Fakat, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar istisnadır. Bu değişiklikte Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 tarihli ve E: 2023/43; K: 2023/141 sayılı kararı etkili olmuştur. Çünkü kararda daha önce kanunda yer alan “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz” ibaresi iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, uzlaşma görüşmeleri sırasında sağlıklı şekilde belirlenmesi güç veya öngörülmesi mümkün olmayan zararlara ilişkin açılacak davalar yönünden herhangi bir ayrım yapılmaksızın uzlaşmanın sağlanması durumunda tazminat davası açılamayacağım öngören düzenlemeyle ilgililere katlanamayacakları bir külfet yüklendiğini ve iptale konu düzenlemede yargının iş yükünün azaltılması amacı ile mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlama arasında makul bir denge kurulamadığını belirtmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak uzlaşma görüşmeleri sırasında tespit edilemeyen ya da uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlara ilişkin tazminat davası açabilme imkânı tanımak suretiyle hak arama hürriyeti kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı güvence altına alınmıştır.

Kanun değişikliğinden önce uzlaştırmacıların, avukatlar veya hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından seçileceği düzenlenmişti. Değişiklikle birlikte uzlaştırmacı olabilecek kişiler hukuk fakültesi mezunları olarak düzenlenmiştir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan uzlaştırmacı yazılı sınavlarında başarılı olanlar hakkında bu madde uygulanmayacaktır. Bu kişiler, diğer koşulları taşımaları halinde uzlaştırmacı siciline ve listelerine kaydedilebilir.

Kovuşturma evresinde uzlaşma gerçekleştiği takdirde, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde dava hakkında durma kararı verileceği ve uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunacağı düzenlenmiştir. Böylelikle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi uygulamasından vazgeçilerek uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilebilmesi bakımından durma karan verilmesi sağlanmaktadır. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecektir.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’na Yapılan Değişiklikler

Uzlaştırma ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu(TCK)’na da değişiklikler yapılmıştır. TCK 75. maddeye yapılan değişiklikle hakaret suçu önödeme kapsamına alınmıştır. Bu değişikliğin sebebi yukarı da açıklanmıştır. Belirtmek gerekir ki değişiklik 14.11.2024 tarihinden önce başlatılan soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalar için uygulanmayacaktır.

Şikâyete bağlı suçlar konusunda hakaret suçu bakımından değişiklik yapılmıştır. Değişikliğe göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikâyet süresi, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemez. Yani, hakaretin iki yıldan sonra fark edilmesi veya öğrenilmesi bunu değiştirmeyecektir. Bu madde özel hüküm niteliğinde olduğundan TCK 66’da düzenlenen dava zamanaşımı hakaret suçu bakımından uygulanmayacaktır. Sonuç olarak genel hüküm ile 8 yıl olarak tespit edilen zamanaşımı bu suç bakımından 2 yıl olarak uygulanacaktır.

2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na Yapılan Değişiklikler

Değişiklik kanunu ile adalet müfettişlerinin görev ve yetkilerine dair değişiklikler yapılmıştır.

Adalet müfettişlerinin görev ve yetkileri genişletilmiş olup değişiklik sonrası adalet müfettişlerinin görevleri şunlardır:

a) Savcıların idarî görevlerini, adalet komisyonu başkan ve üyeleri ile bilirkişilik bölge kurulu başkan ve üyelerinin komisyon ve kurul işlerine müteallik görevlerini kanun ve diğer mevzuata uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemek, ilgililerin bu görevlerinden dolayı veya bu görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmak.

b) Bakanlık merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında, uluslararası mahkemeler veya kuruluşlarda, geçici yetki veya görevlendirme ile başka kurum, kurul veya kuruluşlarda çalışan hâkim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırmak, gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmak.

c) Bakan tarafından görülecek lüzum üzerine Bakanlık merkez ve yurt dışı teşkilatı kapsamındaki birimleri denetlemek.

ç) İcra daireleri başkanlıklarını, ceza infaz kurumları ve tutukevlerini, Adalet Bakanlığı personel eğitim merkezlerini, ceza infaz kurumları ve tutukevleri personeli eğitim merkezlerini, suç eşyası emanet bürolarını, mahallî adli sicil birimlerini, adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerini, Adli Tıp Kurumunu, Kuruma bağlı grup başkanlıkları ve şube müdürlüklerini, yurt dışı noterlik hizmetlerini ve mevzuatta adalet müfettişi tarafından denetimi öngörülen diğer birimleri denetlemek, gerektiğinde görevlileri hakkında inceleme ve soruşturma yapmak.

d) Görev alanına giren konularda, uygulamada ortaya çıkan mevzuat yetersizliği ve aksaklıklar ile ilgili hususlarda gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak alınması gereken tedbirler konusunda Bakanlığa öneride bulunmak.

e) Bakanlık birimlerinin, diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının Teftiş Kurulunun görev alanına giren soruları hakkında görüş bildirmek, gerektiğinde bu konulardaki toplantı ve diğer faaliyetlere katılmak.

f) Kanun ve diğer mevzuatta gösterilen veya Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.

Adalet müfettişlerinin yetkileri ise şu şekilde belirlenmiştir:

a) Araştırma, inceleme ve soruşturmalarda, lüzum gördükleri kimseleri yeminle dinleyebilir, gerektiğinde istinabe yoluna başvurabilir, sübut delilleri ile gereken bilgileri kamu kurum, kurul ve kuruluşlarından doğrudan toplayabilir.

b) İnceleme ve soruşturmalarda, bu Kanunda verilen yetkilere ilave olarak 5271 sayılı Kanuna göre işlem yapabilir; kanunlarda kendilerine ve Cumhuriyet savcısına, soruşturmanın yürütülmesiyle ilgili tanınan tüm yetkileri kullanabilir. 5271 sayılı Kanunda gecikmesinde sakınca bulunan hâllere ilişkin olmak üzere Cumhuriyet savcısına tanınan yetkiler bu hükmün dışındadır.

c) Denetleme, araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerinde gerektiğinde UYAP ile ses ve görüntü bilişim sistemini kullanabilir.

Adalet müfettişlerince yapılacak denetim, araştırma, inceleme ve soruşturmalarda ilgili kuruluş ve kişiler istenecek her türlü bilgi ve belgeyi vermekle yükümlüdür.

Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yaz