Kripto paraları ve “hepsine hükmedecek tek coin” olan bitcoini artık duymayan kalmadı. Öyle ki her gün bu konuyla ilgili bir haber görüyor, dışarıda insanların konuşmalarına tanık oluyor veya ödeme aracı olarak kabul edildiğini duyuyoruz. Fakat bu her zaman böyle değildi. Bitcoin başlangıçta internetin karanlık yüzüne, deepwebe, ve burada yapılan yasadışı ticarete atfedilirdi. Ancak şimdilerde en popüler ödeme ve yatırım araçlarından birisi olmuş ve devletler tarafından kabul görmeye, tanımlanmaya ve düzenlenmeye başlanmıştır. Bu yazıda, öncelikle kripto paranın tanımı yapılacak, ardından kullanım amaçlarından bahsedilecek, akabinde Türkiye’deki ve dünyadaki konumu mevzuat bağlamında değerlendirilecek ve son olarak kripto paraların geleceği tartışılacaktır.

Kripto Para Nedir?

Blok zinciri (blockchain), yapılan işlemleri kodlayarak kaydeden açık kaynaklı bir dağıtık defter (distributed ledger) teknolojisidir. Kripto paralar ise blok zinciri teknolojisine dayanan ve merkezi olmayan dijital paralardır. Kripto paraların merkezi olmaması demek, paraların arzını ve değerini kontrol eden bir kurumun olmaması anlamına gelir. Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto 2008 yılında yayımladığı Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System (Bitcoin: Uçtan Uca Elektronik Para Sistemi) isimli makalede bitcoini güvenden ziyade kriptografik kanıta dayanan elektronik ödeme sistemi olarak tanımlamıştır.

Kripto Paralar Ne Amaçla Kullanılır?

Kripto paralar, ödeme, doğrulama ve yatırım aracıdır. Kripto paralarla yapılan ve bilinen ilk ödeme işlemi, 2010 yılında gerçekleşir. 22 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşen bu işlemde Laszlo Hanyecz isimli yazılımcı, 10.000 bitcoin ödeyerek 2 pizza satın alır. Tüm zamanların en pahalı pizzasının satıldığı o gün tarihe Bitcoin Pizza Günü olarak geçer ve her 22 Mayıs’ta kutlanır.

Blok zinciri teknolojisinden beslenen kripto paralar, ödeme ve yatırım amacı dışında çeşitli işlemleri doğrulamak adına da kullanabilir. Şöyle ki, ticari değeri olmayan bir kripto para, bir araçtan bir diğerine transfer edilebilir ve diğer oyuncuların bu transferi onaylaması ile beraber transfer geçerli hâle gelir. Kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili kaygıların olduğu günümüzde, anonim bilgiler ile işlem sağlayan kripto paralar, veri gizliliğine önem veren kurum ve kuruluşlar tarafından tercih sebebi olabilir.

Kripto paralar ödeme ve doğrulama aracı olmasının yanı sıra bir yatırım aracıdır. Öyle ki en popüler kripto para birimi olan bitcoinin değeri 2010’da 1$ bile değilken 2021 yılında 60.000$ seviyelerine gelmiştir. Bitcoin alternatifleri olan altcoinlerde de aynı şekilde ivmelenme gerçekleşmiştir. Bu ivmelenmelerle birlikte bitcoinin ve altcoinlerin dahil olduğu tüm kripto paraların toplam değeri o yıl 2 trilyon doları aşmıştır. Hâliyle bu kadar büyük bir piyasa değerine sahip olan bu araçlar, devletler ve diğer düzenleyici kurumlar tarafından incelemeye alınmış ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.

Kripto Paralara Yaklaşım

Kripto paralar sadece küçük işletmeler tarafından değil, aynı zamanda büyük işletmeler tarafından da bir ödeme aracı olarak kabul edilmeye başlandı. Öyle ki kripto para ile ödeme kabul eden kurumlar bugün köşe başındaki dönerci veya künefeci ile sınırlı değil. Dünyanın lider markaları da kripto paraların dünyayı değiştireceğini öngörmüş ve bunları bir ödeme yöntemi olarak kabul etmiş durumda. Sayıları giderek artan bu büyük şirketler arasında Starbucks , Visa, Amazon ve Microsoft gibi firmalar sayılabilir.

Tesla gibi güçlü bir firmanın 1.5 milyar dolar değerinde bitcoin satın alması ve ticaretinde bitcoini bir ödeme aracı olarak kabul edeceğini duyurması, kripto paralara olan talebi arttırdı. Artan popülerliğe bağlı olarak hem ülkemizde hem de dünyada kripto varlıkların düzenlenme ihtiyacı daha belirgin hâle geldi. Peki, dünyada ve ülkemizde bu durum nasıl?

1. Yabancı Ülkelerde Kripto Paralara Yaklaşım

Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa’da kripto para hukuku bu varlıklara gayet olumlu yaklaşıyor. 2019 yılı verilerine göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 32 eyaletin kripto para, blok zinciri ve dağıtık defter teknolojisi kullanımını onaylayıcı veya teşvik edici regülasyonu bulunuyor.

Çin ise 2017’de ilk kripto para arzını (Initial Coin Offering) yasadışı ilan etti ve yasakladı. Fakat bu, Çin’in dijital paralara ve kullandığı teknolojilere tamamen karşı olduğu anlamına gelmiyor. Öyle ki Çin, uluslararası ticarette dolara rakip olması ve bir ödeme aracı olarak kullanılması adına, dijital yuan adını verdiği kendi merkezi dijital para birimini oluşturuyor.

2. Türkiye’de Kripto Paralara Yaklaşım

Türkiye’de kripto para hukuku bakımından kripto paraların haczedilmesi ve terekeye dahil olması daha önce gündemleri meşgul etmiş ve kripto paraların bir varlık olduğu mahkeme ve icra dairesi tarafından kabul edilmişti. Aynı şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan 23/09/2020 tarih ve 60938891-120.01.02.09[GVK: 3-1]-33826 sayılı özelgede bitcoinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu ve mirasçılara geçebileceği belirtilmişti. Bu sebeple kripto paralarla ilgili olumlu düzenlemeler beklenirken yayınlanan Yönetmelik’le kripto paraların ödeme aracı olarak kullanılması, bu yönde hizmet sunulması ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto alım-satımına aracılık etmesi yasaklandı. Aslında bu yasağın ayak sesleri olarak yorumlanabilecek bir bildiri, Hazine ve Maliye Bakanlığının resmi Twitter hesabında 1 Mart 2021 tarihinde yayımlanmıştı. Anılan bildiride kripto paralar konusunda kaygı duyulduğu ve konuyla ilgili çalışmaların yürütüldüğü belirtilmiştir.

Öte yandan, T.C. Merkez Bankasının Yönetmelik ile ilgili olarak yaptığı 16 Nisan 2021 tarihindeki basın duyurusu, kripto paraların neden ödeme aracı olarak kullanılmaması gerektiği konusunda kamu kurumlarının ve Merkez Bankasının sahip olduğu endişeleri somutlaştırdı. Anılan metinde, kripto varlıkların herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırdığı ifade ediliyor. Ayrıca, kripto paraların ödeme aracı olarak kullanımının arttığı, anılan sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zaafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği belirtiliyor. Merkez Bankasının bahsettiği mevcutta kullanılan yöntem ve araçlardan kasıt muhtemelen geleneksel ödeme yöntemleri ve bankalardır. Dolayısıyla Yönetmelik’in çıkarılma amacının aslında söylenildiği gibi tarafları değil, bankaları ve geleneksel yapıları korumak olduğu söylenebilir.

Kripto Para Yasası

16 Nisan 2021 tarih ve 31456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”)’te kripto paralar Türkiye’de ilk kez bir düzenlemeyle tanımlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayınlanan Yönetmelik’in 3. Maddesine göre, “kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar”dır.

Kripto Para Yasası Ne Getiriyor?

Henüz bir kripto para yasası olmasa da Yönetmelik’in 3. Maddesinin 2. Fıkrası kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak ödeme aracı olarak kullanılamayacağını belirtiyor. Yani yukarıda bahsettiğimiz Starbucks, Microsoft vb. şirketlerin sunduğu kripto para ile ödeme olanağı Türkiye’de kullanılamayacak. Fakat kahve konusunda olmasa da dijital hizmetlerin ve uluslararası ticaretin günümüz dünyasında engellenemeyeceğini de göz önünde bulundurmak gerekir.

Yönetmelik’in 3. Maddesinin 3. Fıkrası ise kripto paraların ödemelerde doğrudan ve dolaylı bir şekilde kullanılmasına yönelik hizmet verilemeyeceğini belirtiyor. Kripto para transferleri, normalde cüzdandan cüzdana aktarım şeklinde gerçekleşir. Bu düzenleme ile cüzdandan cüzdana aktarım ya da kripto para transferi yasaklanmasa da transferin ticari amaçla yapılmasına yönelik hizmetler yasaklanmıştır. Örneğin, girilen mal veya hizmet bedelinin kripto karşılığını anlık olarak gösteren, faturalama dahil çeşitli opsiyonlar sunan ve böylece alışverişi kolaylaştıran bir fintech Yönetmelik’in 30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra Türkiye’de hizmet veremeyecektir. Bunun start-up ekosistemine ve girişimciliğe zarar vereceği şüphesiz.

4. maddenin 1. Fıkrası da yukarıda anılan yasağı, ödeme hizmeti sağlayıcıları bakımından getiriyor. Yönetmelik’in dayanak aldığı 6493 Sayılı ve 20.06.2013 Tarihli Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 13. maddesine göre ödeme hizmeti sağlayıcıları;

a) 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar,

b) Elektronik para kuruluşları,

c) Ödeme kuruluşları ve

d) Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi

şeklinde tahdidi olarak sayılmıştır. Dolayısıyla bankalar dahil bu kurumlar, Yönetmelik gereği ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremeyecek ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamayacaklardır.

Yönetmelik’in 4. Maddesinin 2. Fıkrası ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılıkrikedemeyeceğini düzenliyor. Burada dikkat çeken nokta, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto alım-satım hizmeti sunan platformlara aracılık edemeyeceğidir. Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının bu tür işlemleri yapmaktan yasaklanması, fakat bankalar aracılığıyla bu işlemlerin yapılabilmesi, düzenlemenin aslında bankaların itibarını ve pozisyonunu korumak için yapıldığı izlenimini uyandırıyor. Çünkü kripto para borsalarına, düşük komisyonlarla 7/24 transfer imkânı sağlanan ödeme ve elektronik para kuruluşlarının işlem yapmaktan yasaklanması alım-satım işleminin tarafı açısından ne gibi bir riski engelliyor gerçekten merak konusu.

Kripto Paraların Geleceği

Kripto para ve blokchain hukuku ile teknolojisinin gelecekte çok daha popüler olacağını öngörmek zor değil. Fakat bunu sadece bitcoin özelinde düşünmek doğru olmaz. Kripto paraların kullandığı dağıtık defter teknolojisi, onay mekanizması ve aracı kullanmadan hızlı bir şekilde düşük maliyetle gerçekleşen işlemler sadece alışverişte değil akıllı sözleşmeler gibi çeşitli alanlarda da daha yaygın biçimde kullanılacak. Bitcoin ebediyen “hepsine hükmedecek tek coin” olarak mı kalacak yoksa Hüküm Dağı’nın dibinde kızgın alevlerle mi buluşacak bilinmez ama blok zinciri teknolojisinin hayatımızda kalıcı bir yer edineceği kesin.

Sıkça Sorulan Sorular

Türkiyede kripto para yasal mı?
Evet, Türkiye'de kripto paralar yasaldır. Ancak ödeme aracı olarak kullanılamayacaktır.
Türkiye'de kripto vergisi var mı?
Eğer vergi mükellefi kişi ise gelir vergisi ile vergilendirilmez. Ancak mükellefin Türkiye'de kripto borsası olarak hizmet veren bir kurum olması halinde KDV ve Kurumlar Vergisi ile vergilendirilmesi gerekmektedir.
Kripto para alıp satmak suç mu?
Kripto para alıp satmak suç değildir. Her ne kadar kanunlarda kripto paraların ticaretine dair bir düzenleme olmasa da, suçta kanunilik ilkesi gereği suç olarak düzenlenmeyen bir konu hakkında soruşturma başlatılamayacaktır.

Sonuç

Bir zaman yolcusu, Laszlo Hanyecz’e 2 pizzaya 20 Nisan 2021 kuruyla 550 milyon dolar ödemek üzere olduğunu söylese Laszlo muhtemelen güler geçerdi. Aynı kişi, çok değil, 20 Nisan 2020’ye gidip bir yatırımcıya o gün alacağı 1 dogecoinin 1 yıl sonra 180 kat artacağını söylese o da muhtemelen Laszlo’dan farklı bir şey yapmazdı.

Kripto para piyasası bir hayli kırılgan ve öngörülmez olsa da getirdiği yenilikler dünyamızı kökünden değiştirdi. Blok zinciri teknolojisi, işlemin geçerli olabilmesi için doğrulama yapacak birden fazla oyuncuya ihtiyaç duyulması fikri ve merkezden arî yapı sayesinde bu teknolojiler ileride hayatımızın çok daha büyük bölümünü kapsayacak. Bunu öngören devletler ve çeşitli kurumlar, kripto varlıkları tanımlamaya ve düzenlemeye başlamıştır. Kimi yapı, bu teknolojinin açacağı kapıları ve devrimi yakalamak için süreci desteklerken kimileri de maalesef yeni bir şey varsa tedbir amacıyla mutlaka yasak konulmalı düşüncesinde. Yatırımların ve yasakların birbiriyle çarpıştığı şu dönemde hangi düzenlemelerin haklı olduğunu yine zaman gösterecek. Ama şurası kesin ki kaçırılan her fırsat, rekabetçi gücün azalması anlamına geliyor.

Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yaz