Boşanmada çocuğun velayeti toplumun gelişimi ve sürdürülmesi bakımından çok önemlidir. Çünkü boşanma davaları yalnızca eşler üzerinde etkili olan bir dava değildir. Eşlerle birlikte çocuklar da boşanma sürecinde yıpranmakta ve oluşan durumların etkisi altında kalabilmektedir. Çocuğun toplumdaki rolü ve psikolojik gelişimi adına boşanma sırasında çocuk için doğru kararların alınması oldukça önemlidir. Boşanma ile çocuğun kişisel durumunda da belirli değişiklikler meydana gelmektedir. Evlilik birliği içerisinde ortak olan velayetin taraflardan birine verilmesi, çocuğun velayet verilmeyen tarafla iletişiminin düzenlenmesi, çocuk adına verilecek olan nafaka bu değişikliklere örnek olarak verilebilir. Bu yazıda velayet tanımlanacak, boşanmada çocuğun velayeti üzerine incelemeler yapılacak, çocukla kişisel ilişki kurma hakkı kısaca incelenecek ve sıkça sorulan sorulara değinilecektir.
İlginizi çekebilir: Boşanma davası nasıl açılır?
Velayet nedir?
Velayet sözlük anlamıyla, yakın olmak, idare etmek, korumak ve kollamak anlamlarını taşımaktadır. Hukuksal manada ise tam bir tanımlamaya gidilmemiştir. Düzenlendiği kanun ve sözleşmelerde velayet, kavramsal olarak bir hak ve yükümlülük şeklinde ele alınmıştır. Türkiye tarafından imzalanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Türk Medeni Kanunu (TMK) kapsamında velayet, ana ve babanın hak ve ödevleri olarak kullanılmıştır.
Boşanma sonrası çocuğun velayeti
Boşanma kararının verilmesi ile eşlere yönelik sonuçların aksine çocuklara yönelik sonuçlar boşanmanın gerçekleşmesiyle kendiliğinden doğamayacaktır. Hâkim, boşanma kararında çocuğa ilişkin sonuçları düzenlemelidir. Kural olarak bu düzenleme için herhangi bir talebe ihtiyaç yoktur. Hâkim kendiliğinden bu duruma yönelik düzenlemeleri yapacaktır. Boşanma sonrası çocuğun velayeti de bu düzenlemelerden biridir. Evlilik boyunca çocuğun velayeti her iki eşe de aittir. Fakat evlilik sona erdiğinde TMK 336/3’e göre velayet eşlerden birine verilebilecektir. Bununla birlikte boşanma davalarında her iki eşin talebi doğrultusunda ortak velayet kullanımına yönelik kararlar verilmeye başlanmıştır.
Aldatmada çocuğun velayeti kime verilir?
Boşanmada çocuğun velayeti, hâkime geniş bir takdir yetkisi verilerek belirlenir. Bu kararın temel önceliği, çocuğun en iyi şekilde yetişebilmesi ve üstün yararının gözetilmesidir. Dolayısıyla aldatmada çocuğun velayeti kime verilir sorusuyla karşılaşıldığında, sadece boşanmanın nedenini dikkate almak yeterli bir yaklaşım değildir. Bu noktada, bir Yargıtay kararında annenin zina etmiş olmasına rağmen, babanın ve çocukların durumları göz önünde bulundurularak velayetin anneye verildiği örnek olarak verilebilir.
Hâkim, çocuğun velayetine karar verirken yalnızca çocuğun üstün yararını ön planda tutar. Bu kapsamda, anne ve baba arasında yapacakları bir anlaşmalı boşanma protokolü de hâkim nezdinde yeterli bir öneme sahip değildir. Bununla birlikte, hâkim, çocuğun üstün yararıyla uyumlu olduğuna kanaat getirirse, anlaşmayı kararında göz önünde bulundurabilir. Önemli olan, çocuğun iyi halini sağlamak ve en sağlıklı ortamda yetişmesini temin etmektir.
İlginizi çekebilir: Anlaşmalı boşanma davası ve şartları
Çocuğun velayetiyle ilgili karar, boşanma sürecindeki tarafların duygusal ve hukuki birçok etkileşimi içerir. Hâkim, çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını, ebeveynlerin yeteneklerini, iletişim becerilerini, işbirliği yapabilme kapasitelerini, yaşam koşullarını, sağlık durumunu ve eğitimini değerlendirerek, en sağlıklı ve uygun kararı vermeye çalışır. Hâkim, tüm bu faktörleri dikkate alarak, çocuğun mutluluğunu ve sağlığını en iyi şekilde koruyacak velayet düzenlemesini yapar.
Sonuç olarak, aldatmada çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararı temel alınarak verilir. Hâkim, çocuğun en iyi şekilde gelişmesini sağlamak amacıyla, çocuğun iyi hali ve çıkarlarını gözetir. Bu süreçte, anne ve baba arasındaki anlaşmanın hâkim tarafından dikkate alınıp alınmayacağına hâkim karar verir. Öncelikli olarak, çocuğun iyi halini sağlamak ve en uygun çözümü bulmak için hâkim geniş takdir yetkisini kullanır.
İlginizi çekebilir: Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma
Boşanma sonrası çocuğu görme hakkı
Boşanmada çocuğun velayeti anne ya da babadan birine verildiği hâlde diğerinin velayet hakkı son bulacaktır. Ancak bu, çocuk ile ilişkisini tamamen kesmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Bir diğer deyişle boşanma sonrası çocuğu görme hakkı, bakım yardımı sağlanması gibi durumlar mevcuttur. Anayasa’nın 41. maddesinde öngörüldüğü üzere; her çocuk, yüksek yararına zarar gelmediği sürece ana ve babasıyla doğrudan kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Dikkat edilmelidir ki yüksek yarar, burada bir önkoşul olarak belirtilmiştir. Nitekim çocuğun menfaatlerini zedeleyecek bir durum söz konusu olduğunda kişisel ilişki kurma durumu da tekrar değerlendirilmelidir. Hâkim, çocuk ile velayet verilmemiş anne ya da babanın ilişkisini düzenlerken mümkünse anne/babanın veya çocuk vesayet altındaysa vasi ve vesayet makamının görüşlerini alır. Bu görüşler, hâkim için bağlayıcı nitelikte değildir. Hâkim, yalnızca çocuğun üstün yararını gözetir. Anayasa 41. maddeye benzer olarak TMK 323. madde bu konuda yol gösterici olmaktadır. Bu maddeye göre; ana ve baba, velayeti verilmeyen ya da kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurmaya yönelik istekte bulunabilecektir. Burada yalnızca anne ya da babada velayeti bulunmayan çocuk değil, velayeti olduğu hâlde çocuğun bakım amacıyla başkasına verilmesi halinde de anne ya da babanın kişisel ilişki kurma isteğinde bulunabileceği vurgulanmıştır. Madde kapsamında anne ya da babanın isteğinden söz edilse de çocukla olan ilişkiyi hâkim kendiliğinden düzenleyecek ve velayeti annede olan çocuğun babasının hakları tamamen yok olmayacaktır. Hâkim buna yönelik düzenlemeler ile ilişkiye yönelik uygun sınırları belirleyecektir. Bu sınırlara görüşme süresi, yeri, çocuk için herhangi bir refakatçi olup olmayacağı gibi detaylar da dahildir.
Sıkça Sorulan Sorular
SONUÇ
Boşanmada çocuğun velayeti konusunda karar vermek; çocuğun psikolojik, sosyolojik ve fiziksel gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çocuğun yüksek yararı her zaman ön planda tutulmalı ve buna yönelik adımlar atılmalıdır. Çocuğun gereken standartlarda yetiştirilmemesi, öncelikle ailesel, ardından toplumsal sonuçlara yol açabilecektir.
Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.