Kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen 7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 14.11.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunla birlikte Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, İş Kanunu ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu başta olmak üzere birçok kanun metninde değişikliğe gidilmiştir. Bu yazımızda Özel Hukuku ilgilendiren değişiklikler hakkında bilgi verilecektir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Yapılan Değişiklik

Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’da önemli bir değişiklik yapılmıştır. Değişiklikten önce uzun süren yargılama sebebiyle bozma kararı sonrası dava değeri temyiz sınırının altında kalabilmekte ve bozmadan sonra karara karşı kanun yolları kapatılmaktaydı. Değişiklikle istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacaktır. Yani, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacaktır. Değişikliğin amacı hak arama özgürlüğünün desteklenmesi olarak açıklanmıştır.

2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklik

Değişiklik kanunu ile adı yazılı kanunun ek 1. maddesi değiştirilmiş ve davanın ıslahı ile dava değerinde bedel artırımı yapılması durumunda önemli bir değişiklik getirilmiştir. Değişikliğe göre tek hâkimle çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar artırımı yapılan hâllerde ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacaktır. Buna göre kısmi veya belirsiz alacak olarak açılan bir tam yargı davası ıslah neticesinde tek hakimle görünen işlerdeki para sınırını aşarsa hakim değişikliği olacak ve davaya heyet halinde bakılacaktır.

Öte yandan davanın açıldığı tarihteki parasal sınır itibarıyla heyetle bakılan bir davanın, parasal sınırının yeni takvim yılında artması sebebiyle yargılama devam ederken bu kez tek hâkim tarafından bakılması gibi durumlarla karşılaşılmaktaydı. Yeni düzenlemeyle, açıldığı tarihte heyet halinde bakılan bir davaya, parasal sınırın artmasına rağmen heyet olarak bakılmaya devam edilmesi sağlanmaktadır.

5235 Sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklik

Değişiklik kanunu ile Bölge Adliye Mahkemesi hukuk daireleri arasındaki yetkinin öninceleme aşamasıyla çözüme kavuşturulacağı belirtilmiş ve bu doğrultuda 35/A maddesi eklenmiştir. Buna göre istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderir. Fakat bir aylık süre içinde dahi olsa duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemez. Gönderme kararı üzerine dosya kendisine gelen hukuk dairesi, iki hafta içinde yapacağı ön inceleme sonucunda görevli olmadığı kanaatine varırsa, varsa geçici hukuki koruma tedbirlerine dair talepler hakkında da karar vermek suretiyle dosyayı hukuk daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurul tarafından yapılan ön inceleme sonunda verilen iş bölümüne ilişkin karar kesindir.

7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda Yapılan Değişiklik

İş Kanunu’nda arabuluculuk düzenlemesine yönelik bir değişiklik yapılmıştır. Kanun değişikliğinden önce ilk toplantıya mazeretsiz olarak katılmayan taraf davada haklı bulunsa dahi vekalet ücretine hak kazanamıyor ve yargılama masrafları kendisinden tahsil ediliyordu. Değişiklikle birlikte ilk toplantıya katılmayan taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacak ve bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen vekâlet ücretinin yarısına hükmedilecektir.

5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nda Yapılan Değişiklik

Kanun değişikliğiyle vakıfların muafiyet ve istisnalarına yönelik değişiklikler yapılmıştır. Buna göre Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazlar Devlet malı imtiyazından yararlanır, haczedilemez, rehnedilemezler. Tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve kamu kurum ve kuruluşlarına ödenecek katılım payları ile değerli kâğıt ve işlem bedelinden istisnadır. Genel Müdürlük yargı harçlarından muaftır. Genel Müdürlüğün dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Bu, Genel Müdürlüğün idare ve temsil ettiği mazbut vakıflar adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve iş hakkında da uygulanır. Vakıf kültür varlıklarının, restorasyon veya onarım karşılığı kiralama işlemleri, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tâbi değildir.

4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu’nda Yapılan Değişiklik

Medeni Kanun’da soybağının reddi davası ile ilgili değişiklikler yapılmıştır. Kanun değişikliğinden önce koca veya çocuk soybağının reddi davası açabiliyordu. Değişiklikle beraber anneye de dava açma hakkı verilmiştir. Yeni düzenlemeye göre koca, ana veya çocuk soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer kişilere karşı açılır. Annenin dava açma hakkı doğumdan itibaren 1 yıl olarak belirlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu’nda evlat edinmeyle ilgili hüküm yeniden düzenlenmiştir. Buna göre ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlât edinmede ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adları; tek başına evlât edinmede ise ana veya baba adı olarak evlât edinenin adı yazılacaktır. Evlât edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanır.

Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki yardım için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yaz